Dostlarımın sıklıkla dikkatini çektiÄŸim bir konu kolay para peÅŸinde koÅŸan “köy kurnazları” ve onların acınası sonları üzerinedir. Kolay para yoktur. Para sadece riskin olduÄŸu yerlerde kafa karıştıracak düzeyde kazandırabilir. Ama alınan yüksek risk, zararı da olası yüksek kâra kardeÅŸ kılar.
Sığ borsalarda çok kazanmak hırsı ile oynayanlar, bilgisayar ortamında iÅŸlenerek hazırlanmış hazır paralara yatırımda beis görmeyenler küçük bir ihtimalle kazansalar da daha büyük bir sıklıkla kaybeden olmak durumundadırlar. Bunların tamamı bir nevi “kibar kumardır”
Öncelikle ülke paraları neden güçlü ya da zayıftır konusunu hatırlatmam gerekirse, bunun kestirme ve en net cevabının, ilgili ülkelerin üretim güçleri ile ilgili olmalarıdır derim. Sadece üretmek de yetmez, teknolojik üretim, kaliteli ve zor üretilen ürünler, ülkelerin satış güçlerini artırır, satış güçleri de gerek dış ticaret dengelerini gerek para deÄŸerlerini güçlendirerek ülkeleri refah ülkesi haline getirir. İşte gerçek bu kadar basit ve acımasızdır. İster altı milyon nufuslu Singapur, ister Türkiye’miz kadar nufuslu Almanya, ister, yüz yirmi beÅŸ milyona yaklaÅŸan nufuslu Japonya olsun her biri teknolojik üretimleri ve güçlü ticaretleri ile zengin olmuÅŸ, paralarının alım gücü çok yüksek ülkelerdir.
Teknolojik üretim katma deÄŸerli üretimdir. Katma deÄŸerli teknolojik üretim ancak disiplinle sürdürülen bilimsel eÄŸitim sayesinde ortaya çıkar. Yukarıda bahsettiÄŸim farklı nufuslara sahip üç ülke de yıllardır öz disiplinleri ile tanınmış, eÄŸitimleri güçlü, bilime özel önem veren ülkelerdir.
EÄŸitimin yetersiz olduÄŸu her ülke sadece sıkıntılar yaÅŸar, Orada sadece yüksek risk alan kumarbaz eÄŸilimliler ile oligarklar da denebilecek ayrıcalıklı bir azınlık kazanır. Böyle ülkelerde paranın alım gücü düÅŸtükçe düÅŸer, gelir dağılımı bozuldukça bozulur.
SaÄŸlam bir eÄŸitim olmadan bilgi kazanmak adeta olanaksızdır. Bilgi olmayınca para kazanmak ancak “olmadık riskleri yüklenmekle” kabil olur, Böyle ortamlarda çok sistemli ve bilimsel çalışan kurum ve kiÅŸiler ancak ayakta kalabilir veya az miktarda kazanç saÄŸlayabilirken, bilgiye, disipline, sisteme küs olanlar, zarar ziyan içerisinde sürekli borçlanarak düÅŸe kalka hayatta kalmaya çalışırlar.
Gelelim kumarbaz eÄŸilimli olanlarımıza, böyle olanlarımız dolandırıcılık gibi yüksek risklere katlanarak illegal iÅŸlere bulaşırlarken, bazıları da sığ borsalarda üç gün kazanıp, beÅŸ gün kaybederek sadece komisyon alan aracı kurumları zengin ederler.
Borsada kazanabilmeniz için mutlaka mali analiz öÄŸrenmeniz gereklidir. Temel anlamda mali analiz nosyonu edinmemiÅŸ insanlar dedikodular ile yatırım yapma eÄŸilimine girerler, zaten “Borsada Oynamak” sözü de “kumar oynamak” sözünü çaÄŸrıştıran bir sözdür. Dedikodu(!) ile yapılan yatırım tipik bir kumar olur. Borsadaki bir ÅŸirketin son üç yılını kabilse üçer aylık mali tablolarından takip etmeniz, ciro ve kârlılık trendleri yanında, borç ödeyebilme yetkinliklerine, deÄŸiÅŸen stok yüklerine ve alacak durumlarına da dikkat etmeniz ÅŸarttır. Borç batağına batan kurumlarla “Net İşletme Sermayeleri” farklı sebeplerle düÅŸüÅŸe geçen kurumlar tehlike barındıran kurumlardır. Sığ borsalara sahip, ekonomileri zayıf ülkelerde, ancak çok köklü, sistemli ve büyük firmalar makul ölçülerde kâr payı dağıtabilirken diÄŸer firmalara yatırım mutlaka mali bilinçle ve yoÄŸurdu üfleyerek yapılmalıdır.
Çok sevdiÄŸim rahmetli aÄŸbeyim Mehmet ÖZCAN’ın çok güzel bir benzetmesi vardı. “Bir ekonomiyi üçgene benzetirsek, iç açıları toplamı 180 derece olan bu geometrik ÅŸeklin bir açısı büyürse diÄŸer iki açısından en az bir tanesinin küçülmesi gerekir” derdi.
Kolay para olan yerde birileri ama hiyle hurda ile, ama kumar ile kazanıyorsa, baÅŸka birileri mutlaka kaybetmek zorundadır. Akıl kullanılarak, bilimle yapılan iÅŸler ve yatırımlar, üçgenin açılarının daha dengeli olmasını olabildiÄŸince eÅŸit kenar üçgen oluÅŸmasını saÄŸlar.
Uyanıklar ancak cahiller ve kerizler varsa yaÅŸar, bilim ve sistem sahipleriyse, sistemsiz ve bilime küs olanlar karşısında kazanır. Unutmayın! kolay para varolan üç kuruÅŸ servetin kötü dağılımının ana sebebidir.
Bilime koÅŸun dostlarım, bilmeden ve sistemsizce yapılan her iÅŸ hüsranla sonuçlanacaktır.
Ahmet Levent ÖNER
Altıntepe
15 Kasım 2025
Yazıyı Paylaş:




