2021, yeni çalışma alışkanlıklarının yılı olacak
Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler, zorlu ve kaçınılmaz kurumsal güçlüklerin yaşandığı 2020'de, kurumsal ve sosyal hayatımızda teknolojiyi kullanma şeklimizin nasıl yeniden ele alındığını aktarıyor.
Teknoloji alanında bireylerin yaşama ve çalışma şeklini daha iyi hale getiren birçok gelişme oldu. Küresel bir mobil bilişim şirketi olan Panasonic, laptopların, tabletlerin ve el terminallerinin tekrar eden görevleri nasıl ortadan kaldırdığını, maliyetleri azalttığını, verimliliği ve müşteri hizmetlerini iyileştirdiğini yakından takip ediyor.
Ancak etrafımızda gördüğümüz teknolojik gelişmeler, henüz sanayi devriminin neden olduğu büyüme ve değişimle aynı seviyede olacak kadar büyük değil. Öte yandan yakın geçmişin en zorlayıcı yılı sayılabilecek 2020'yi geride bırakırken bu süreçte üstesinden gelinen kurumsal zorluklar, aslında bireylerin teknolojiyi kullanma, yaşama ve çalışma şeklini ileriye taşıyan olumlu bir gelişmeye de neden oldu.
İngiltere'deki çalışanların büyük bir kısmının evden çalışmaya zorunluluktan ve hızlı bir şekilde geçiş yapması büyük bir şok etkisi yarattı ve aile ve iş yaşantısında birçok aksamaya neden oldu. Artık tüm dünya alışmaya başladı ancak yaşanan bazı değişimler, iş yaşam dengesi üzerinde önemli etkiler yarattı.
Liderler, bir kısmı ofiste olan ve kalanının da evinden çalıştığı ekipleriyle iletişimde kalmanın farklı yollarını keşfetti. Ekipler aynı zamanda birbirlerine daha fazla güvenmeye başladı. Birçok kişinin iş gününde yaşadıkları değişti. Evde çocuk varken çalışmaya alışmak bunun bir örneği. Her çalışan, kendi durumuna göre yeni çalışma yöntemleri keşfetti. Bazıları işe erken başlayıp aile yaşamları veya egzersiz gibi kişisel sağlıkları için gün içinde mola veriyor. Bazıları da ev yaşantısının yarattığı dikkat dağınıklığı ortadan kalktığında ilerleyen saatlerde çalışmayı tercih ediyor. Burada önemli olan, insanlara bilgiyi net bir şekilde aktarmak ve kendilerine en uygun şekilde işi yapma imkanını tanımak.
Yeniden organize olma sürecinde sanal bir şekilde sıkça yapılan toplantılar artık daha az, daha kısa ve daha etkili bir şekilde gerçekleşiyor.
Müşteri toplantıları için yapılan seyahatler de neredeyse ortadan kalktı. Bir video konferansla yapılabilecek iki saatlik bir toplantı için günlerce seyahat etmenin önemi kalmadı.
Sektörler de online dünyaya geçiş yaptı. Panasonic de TOUGHBOOK Innovation Forum etkinliğini ilk defa sanal olarak düzenledi. Fiziksel olarak düzenlenen etkinliği sanal dünyaya taşımak ilk aşamalarda endişe verse de sonuç olarak ortaya devrimsel bir değişim çıkıyor. Daha fazla kişi daha fazla oturumlara katıldı, istedikleri oturumlara sorunsuz bir şekilde katılabilmenin özgürlüğünü yaşadı. Elde edilen geribildirimler ise son derece olumlu. Etkinlik için harcanan zaman ve finansal yatırım da önemli ölçüde azalıyor.
Bireyler artık asla ofisten çalışmayacak, sektörel bir etkinlik için seyahat etmeyecek veya müşterilerle yüz yüze buluşmayacak demek de doğru değil. Güncel koşullarda böyle bir şey yapmak iyi bir hava değişikliği olarak bile kabul edilebilir ama bu alandaki alışkanlıkların ortadan kalktığı söylenebilir.
Değişmeye zorlanan bu alışkanlıklar ve belki de farkında olmadığımız birçok başka alandaki değişimler, bazı şeylerin neden eski yöntemlerle yapıldığının sorgulanmasına neden oldu. Sanal toplantılar için kullanılabilecek teknolojiler pandemiden önce de vardı ancak tercih edilmiyordu. Artık nasıl çalıştığının ve ne kadar kolay olduğunun öğrenilmesiyle fiziksel toplantıların büyük çoğunluğuna uygun bir alternatif haline geliyor.
Böylece teknolojiyi daha iyi kullanarak zamandan tasarruf ediliyor ve daha az uçak, tren ve araba seyahatiyle çevreye de katkı sağlanıyor. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda son teknolojik gelişmelerde eksik gibi görülen ekonomik verimlilik faydalarının aslında teknolojiden kaynaklanmadığını, kurumların ve yöneticilerin geleneksel çalışma yöntemlerini değiştirmediği için ortaya çıkmadığı söylenebilir.
Artık bireyler yeni teknolojik gelişmelerin sunduğu tüm avantajlardan faydalanmaya daha açık bir durumda. İş ve ev hayatındaki dengenin iyileşmesine, verimliliğin beklenen düzeyde artmasına ve daha sürdürülebilir bir geleceğin oluşmasına yardımcı olabilir. Yaşama ve çalışma şekli üzerinden daha olumlu bir gelecek oluşturmak isteyen bireyler, teknolojiyi daha fazla kullanacak.